Dili korumayı (ona sahip olmayı) emretmek (⮫)


DİLİ KORUMAYI (ONA SAHİP OLMAYI) EMRETMEK

] Türkçe – Turkish – تركي [

Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim

Terceme : Muhammed Şahin

Tetkik : Ali Rıza Şahin

2011 - 1432

﴿ الأمر بحفظ اللسان ﴾

« باللغة التركية »

راشد بن حسين العبد الكريم

ترجمة: محمد مسلم شاهين

مراجعة: علي رضا شاهين

2011 - 1432

Allah Teâlâ buyurdu ki:

ﮋ ﯯ ﯰ ﯱ ﯲ ﯳ ﯴ ﯵﯶ ﯷ ﯸ ﯹ ﯺ ﯻ ﯼ ﯽ ﯾ ﯿ ﰀ ﮊ [ سورة الإسراء الآية: ٣٦ ]

"(Ey insan!) Hakkında bilgin olmadığı şeyin peşine düşme! (Yani bilgin olmayan konuda konuşma![1]) Çünkü kulak, göz ve kalp, bütün bunlar ondan sorumludurlar."[2]

عَنْ أَبِي مُوسَى الْأَشْعَرِيِّ I قَالَ: (( قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! أَيُّ الْإِسْلَامِ أَفْضَلُ؟ [وَفيِ رِوَايَةٍ: أَيُّ الْمُسْلِمِينَ أَفْضَلُ؟] قَالَ: مَنْ سَلِمَ الْـمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ.)) [ متفق عليه ]

Ebu Musa el-Eş'arî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Ben:

- Ey Allah'ın elçisi! İslâm'ın hangi hasleti daha fazîletlidir?

(Başka bir rivâyette):

- Müslümanların hangisi daha fazîletlidir?) Dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

- Müslümanların, dilinden (küfür, lânet, gıybet, iftirâ ve koğuculuk gibi dilin kötü hasletlerinden) ve elinden (vurma, öldürme, yıkma ve bâtıl şeyleri yazma gibi elin kötü hasletlerinden) selâmette olduğu kimsedir."[3]

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ I أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللهِ H يَقُولُ: (( إِنَّ الْعَبْدَ لَيَتَكَلَّمُ بِالْكَلِمَةِ مَا يَتَبَيَّنُ فِيهَا يَزِلُّ بِهَا فِي النَّارِ أَبْعَدَ مِـمَّـا بَيْنَ الْـمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ.)) [ متفق عليه ]

Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle derken işittiğini söylemiştir:

"Şüphesiz ki kul, bazen (hayır veya şer olduğunu) düşünmeden bir söz söyler de, o söz sebebiyle cehennemin içinde, doğu ile batı arasındaki mesafeden daha uzak bir derinliğe kayıp gider!"[4]

عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ اللهِ الثَّقَفِيِّ I قَالَ: قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! حَدِّثْنِي بِأَمْرٍ أَعْتَصِمُ بِهِ، قَالَ: قُلْ رَبِّيَ اللهُ، ثُمَّ اسْتَقِمْ. [وفي رواية: قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! قُلْ لِي فِي الْإِسْلَامِ قَوْلًا لَا أَسْأَلُ عَنْهُ أَحَدًا غَيْرَكَ؟ قَالَ: قُلْ آمَنْتُ بِاللهِ، ثُمَّ اسْتَقِمْ]. قُلْتُ: يَا رَسُولَ الله! مَا أَخْوَفُ مَا تَخَافُ عَلَيَّ؟ فَأَخَذَ بِلِسَانِ نَفْسِهِ ثُمَّ قَالَ: هَذَا .)) [ رواه الترمذي ]

Süfyan b. Abdullah es-Sekafî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Ben:

-Ey Allah'ın elçisi! Bana, ona sımsıkı sarılacağım bir şeyi söyler misin? dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

- Rabbim Allah'tır, de, sonra da dosdoğru ol!

(Başka bir rivâyette:)

- Ey Allah'ın elçisi! Bana, İslâm'da olan bir söz söyle ki onu senden başkasına sormayayım? dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

- Allah'a îmân ettim, de, sonra da dosdoğru ol!

Ben:

-Ey Allah'ın elçisi! Benim için en çok endişe ettiğin şey nedir? dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- dilini tutarak şöyle buyurdu:

- İşte senin için en çok bundan endişe ediyorum."[5]

عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ I قَالَ: قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! مَا النَّجَاةُ؟ قَالَ: أَمْسِكْ عَلَيْكَ لِسَانَكَ، وَلْيَسَعْكَ بَيْتُكَ، وَابْكِ عَلَى خَطِيئَتِكَ.)) [ رواه الترمذي ]

Ukbe b. Âmir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:

"Ben:

- Ey Allah'ın elçisi! Kurtuluşun sebebi nedir? Dedim.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

- Dilini tut (içinde hayır olmayan şeyden dilini koru), evinde otur (evin ile meşgul ol) ve günahlarına/hatalarına (pişmanlık duyarak) ağla."[6]

KONUNUN KISA AÇIKLAMASI:

Dili haramlara düşmekten ve ilgilendirmeyen şeyleri konuşmaktan alıkoymak ve korumakta büyük iyilikler, dünya ve âhirette cehennem azabından kurtuluş vardır.Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- insanları buna teşvik edip yönlendirmiş ve bunun en büyük kurtuluş yollarından birisi olduğunu haber vermiştir.

KONUDAN ÇIKARILAN SONUÇLAR:

1. Kişinin dilini müslümanlara eziyet etmekten alıkoyması, kâmil bir müslüman olmasının sebeplerinden birisidir.

2. Dili tutmak ve ona sahip olmak, kurtuluşa ermenin sebebidir.

3. Kişi, önemsemediği bir söz sebebiyle cehenneme girebilir.

& & & & & &

[1] Bkz: İbn-i Kesir Tefsiri; c: 3, s:39. Beğavî Tefsiri; c: 5, s: 92.

[2] İsrâ Sûresi: 36

[3] Buhârî; hadis no: 6477. Müslim; hadis o: 2988.Tirmizî; hadis no: 2314

[4] Buhârî; hadis no: 11/308 (6447). Müslim; hadis o: 2988. Tirmizî; hadis no: 2314.

[5] Tirmizî; hadis no: 2410.Tirmizî :"Hadis, hasen sahihtir" demiştir. Hadisin aslı, Müslim'dedir.Müslim; hadis no: 38.

[6] Tirmizî; hadis no: 2406. Tirmizî: "Hadis, hasen sahih" demiştir.