معلومات المواد باللغة العربية

Muhammed Şahin - Kitaplar

Materya sayısı: 102

  • Türkçe

    Tetkik : Muhammed Şahin

    Bu risâle, Şeyh Muhammed b. Abdulvahhab’ın hayatını, dâvetini, sözlerini, ona atılan iftirâları ve bu iftirâlara verilen reddiyeleri içermektedir.

  • Türkçe

    Yazar : Ali Sadık Çeviri : Mehmet Yılmaz Tetkik : Muhammed Şahin

    Hizbullah Hakkındaki Gerçeği Biliyor Musunuz?: Yazar diyor ki: "İçi boş sloganlar ve yalanlarla ehl-i beyt konusunda aşırı gidenler, Kur’an tahrifçileri, ashâba lânet okuyanlar, mü’minlerin annelerine iftira atanlar; gözümüzün içine baka baka, İslâm ümmetinin sâlih geçmişine (selefine) gece gündüz lânet okudukları ve onlardan uzak olduklarını ilan ettikleri halde bugün İslâm ümmetinin liderliğini yaptıklarını dünyaya göstermeye çalışmaktadırlar.Lübnan Şiî Hizbullah’ına kanan birçok müslümanın hâli bizi şaşırtmaktadır. Hatta durum öyle bir hâle geldi ki bazı câhil sünnîler, Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ın alnından öpülmesi ve kahramanlık nişanıyla taçlandırılması çağrısında dahi bulunabiliyor. Hiç şüphe yok ki bu durum; Hizbullah, onu oluşturan faktörler, mensuplarının akîdesi ve masum kişilerin kanlarına bulanmış tarihi hakkındaki büyük cehâletin bir sonucudur. Allah Teâlâ, şu szölerin sahibi olan mü’minlerin emiri Ömer el-Fâruk’tan râzı olsun: "İslâm’da câhiliyenin ne olduğunu bilmeyen nesil yetişirse, (müslümanların tutundukları) İslâm’ın hükümleri bir bir geçersiz kılınmaya (ortadan kalkmaya) yakındır." Hizbullah gerçeğini, müslümanların onlar hakkında bilmedikleri birçok şeyi, işledikleri katliamlarını ve sinsi planlarını detaylı bir şekilde açıklayan bu kitapta bulacaksınız.

  • Türkçe

    Bu sözlükte Kur’an-ı Kerim’de geçen kelimelerin tamamına yakını Kur’an’da kullanıldıkları şekilde geçmektedir.

  • Türkçe

    Tetkik : Muhammed Şahin

    Ateist bir öğretmen ve müslüman bir öğrenci arasındaki diyalog: Bu kitapta müslüman bir öğrenci ile ateist bir öğretmen arasında diyalog geçmektedir. Müslüman öğrenci bu diyalog boyunca birçok batı ülkesinde yaygın olan ateizmin: \”Kâinatın (evrenin) yaratıcısız oluşması\”, \”Allah’ın, dünyadaki bütün kötülüklerin yaratıcısı olması\”, \”Bu sebeple yaratıcı yoktur\” yalan ve hurafeleri gibi bâtıl düşüncelerine karşı koymaktadır.

  • Türkçe

    Kitabın içeriği 201 senedli hadisten meydana gelmektedir. Bunlardan kimisi merfu’, kimisi mevkuf, kimisi de maktu’dur. Müellif bu maddeyi birçok bölüm halinde tertipleyerek buna mukaddime ile başlamış ve hadislere kıyamet gününde yaşın kaç olacağına dair soru sormuş, ehil olmayana ilmi vermekten nehiy bölümüne bir hadis, ilimle amel etmek hakkında hadisler koymuş, sonra kitabı bölümlere ayırmış ve buna, öğrendiği ilimle amel etmeyenin kınanmasıyla başlamış ve ertelemenin hoş görülmemesiyle sona erdirmiştir.

  • Türkçe

    Bu kitapçık, İslâm âlimlerinin, yeni doğan çocuk, Akika kurbanı ve bu konuyla ilgili meselelerdeki sorulara Kur’an ve sünnetten verdikleri cevapları içermektedir.

  • Türkçe

    Hadis âlimlerinin imamı, hadiste mü’minlerin emiri ve hadis emiri gibi unvanlarla en büyük hadis âlimi olarak tarihe geçmiş olan İmam Buhârî, Câmiu’s Sahih’ten sonra, edep, ahlâk ve âile eğitimi ile ilgili Edebu’l Müfred’i yazmıştır. Bu eser, hadisle ilgili İmam Buhârî’nin ikinci önemli eseridir. Hiçbir esere ihtiyaç bırakmayacak genişliktedir.

  • Türkçe

    İslâm’ın temelleri mesâbesindeki beş esastan biri olan oruç hakkındaki bu muazzam eser, Kitap ve Sünnetten deliller ile âlimlerin kendilerine sorulan sorulara verdikleri cevaplardan oluşmaktadır. Oruç ile ilgili akla gelebilecek hemen her meseleyi kapsamlıca ele alan bu eser, oruç hakkında başka hiçbir esere ihtiyaç bırakmayacak genişliktedir.

  • Türkçe

    Bu risâle, ictihad ve taklid konusunda yazılan en değerli kitaplardan birisidir.Kitabın yazılmasının sebebi; yazarın -Allah ona rahmet etsin-, kitabın önsözünde dediği gibi şöyledir: "Bana, Uzakdoğu ülkelerinden Japonya’nın Tokyo ve Osaka şehirlerinde oturan müslümanlar tarafından bir mektup gönderildi. Mektubun özeti şöyleydi: "İslâm nedir? Mezhep ne demektir? İslâm dîniyle şereflenen birisinin dört mezhepten birisine veya başka bir mezhebe girmesi, yani Mâlikî, Hanefî, Şâfiî veya Hanbelî olması gerekir mi, gerekmez mi? Çünkü burada büyük bir ihtilaf ve vahim bir münakaşa başladı.Japon fikir adamlarından birkaç aydın, İslâm dînine girmek ve îmânla müşerref olmak istediklerini Tokyo’daki müslüman cemiyetine bildirdiler.Hindistanlı müslüman bir grup: "Kendilerinin, ümmetin kandili olan Ebu Hanife’nin mezhebini seçmeleri", Endonezyalı bir grup ise; "Şâfiî mezhebini seçmeleri gerektiğini" söylediler. Japonlar, onların bu sözlerini işittiklerinde bu tutumlarına şaşırıp hayret ettiler.Mezhep meselesi onların müslüman olmalarının yolunu tıkadı." İşte bu risâle, bu konuya bir cevap niteliğindedir.

  • Türkçe

    Bu makale, abdest ve boy abdesti hakkında sorulan birtakım sorulara, âlimlerin verdiği cevapları içermektedir.

  • Türkçe

    Bu kitap, ilim tahsilinde şu önemli kuralları içermektedir: 1. İlim talep etmenin yolları iki türlüdür: -İlmi, âlimlerden öğrenmek ve ilim ehline sormak. - İlim öğrenirken niyeti düzeltmek. 2. Her müslümanın ilim öğrenirken dînden ilk öğrenmesi gereken husus: - Îmân fıkhı. - Ahkâm fıkhıdır. 3. Akîdeyi, selefin metoduna göre öğrenmek. 4. Fıkıh ilmini öğrenmek. 5. Taassub ve donukluktan sakınmak. 6. İlmin en gereklisinden başlamak. 7. İlim basamaklarını sırayla çıkmak. 8. ilim, ilim ehlinden alınmalıdır.

  • Türkçe

    Yazar, kitabın önsözünde şöyle diyor: "Eğitim hakkında çok söz edilmiş, ciltler dolusu kitaplar telif edilmiştir.Çeşitli kısımlara, türlü yol ve yöntemlere ayrılmıştır. Herkes de kendi yönteminin en ideal olduğunu ileri sürmektedir. Eskiden “Herkes Leylâ’ya ulaştığını iddia eder ama Leylâ bunların hiçbirini kabul etmez.” denilmiştir. Bu araştırmayı; bazı uygun çözümler de sunmakla birlikte çağdaş İslamî bakış açısından ele almak suretiyle ideal eğitim, ilgili meselelerin tedavisi, değişip duran sorunların etrafındaki görüş ve deneyimlerin sunumuna tahsis ettim. Devasa boyuttaki telifata rağmen ideal eğitime ve en iyi öğretime ulaşmamıza yardımcı olacak herşeyi araştırmayı sürdürmemiz gerekmektedir.Eğitim- öğretimin sorunları, ümmetin sorunlarıdır. Ümmetin hep birden, kurumlarını tutup ayağa kaldırması ve sorunlarının çözümü yolunda çaba göstermesi gerekmektedir. Ben de, benden önce bu alanda araştırma yapmış olanlara katılarak şunu dile getiriyorum: Bugün yaşadığımız gerçekliğin delaleti ile çocuklarımızın aldıkları ve almaya devam ettikleri eğitim uygun bir eğitim değildir. Mesajı yerine getirmek ve ümmet için nasihatte bulunmak suretiyle değişim ve eğitim-öğretimdeki bozuklukların ıslahı yönünde elimizi çabuk tutmazsak çocuklarımız ve torunlarımız da ileride aynı şeyi söyleyecekler."

  • Türkçe

    Bu kitap, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadisleri ışığında beş vakit namazları açıklamaktadır.

  • Türkçe

    Hanifî âlimlerinin önemsedikleri ve gerek eserden, gerekse yazarından övgüyle bahsettikleri bu kitap, İslâm dünyasının birçok yerinde yaygınlaşan kabirperestlik hastalığını ve kabirlerde işlenen birçok bid’atleri Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadislerinden delillerle açıklamıştır.

  • Türkçe

    Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bir sürü hurafe ve hile baş göstermiş ve bunlar, din ya da akıl engeline takılmadan insanların içine kadar işlemiştir. Öyle ki, insanlardan birçoğu ya sihri meslek edinip onu yaymaya başlamış; ya sihre müptela olup sihir yapanların pençesine düşmüş; ya da sihir vasıtasıyla insanlara zarar verir hale gelmiştir.Hiç şüphesiz Kitap ve Sünnetteki deliller ve ileri gelen âlimlerin icması şu noktada ittifak etmiştir ki: Sihir haramdır ve sihir yapan kişi kınamayı hak etmiş kötü bir kimsedir. Aynı şekilde aklı olan herkes -müslüman olmasa dahi sihrin, akıl ve beden üzerinde yıkıcı etkileri olan tehlikeli bir şey olduğunu bilir.

  • Türkçe

    Bu kitap, küçük hacmine rağmen ilim talebesinde olması gereken birçok âdâbı ve bu âdâba aykırı olan âfetleri içermektedir. Güzel âdâb ile, güzel ahlakla, güzel davranışlarla ve Ehl-i İslam’ın sahip olduğu güzel özelliklerle bezenmeyi gerektiren birçok şerî emir vardır. İlim o dupduru şeriat tacındaki en kıymetli inci tanesidir. Ona ancak âdâbıyla bezenmek ve âfâtından kaçınmak sûretiyle ulaşılabilir. Bu nedenle ilim ehli, bunları araştırmaya ve bu yönde uyarılarda bulunmaya ayrı bir özen göstermiş, müstakil eserler telif etmişlerdir.

  • Türkçe

    Yazar kitabın önsözünde şöyle demiştir: "Allah’ın izniyle bu küçük risalede, Kitap, Sünnet ve selefin sözlerinden nakledilen,Îsâ -aleyhisselâm-’ın diri oluşu, kıyâmet gününe yakın zamanda yeryüzüne ineceği ve sapıklık mesihi olan Deccal’i öldüreceğine dair delilleri, kardeşlerimize bir bilgi olması için ve “Helak olan delil üzere helak olsun, yaşayan da delil üzere yaşasın” buyuran Allah azze ve celle’ye karşı bir mazeret olması için derledim.

  • Türkçe

    Bu kitap, üç bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm:Muhammed b. Abdulvahhab’ın dâvetinin tarihinden, onun yaşadığı dönemde İslâm dünyasının siyâsî ve dînî durumundan, daha sonra Muhammed b. Abdulvahhab’ın dâvetinden önce Necd diyârının siyâsî ve dînî durumundan bahsetmektedir.Ardından Muhammed b. Abdulvahhab’ın, yetişme çağını, ilim öğrenmek için yaptığı yolculuklarını ve onun dâvetinin merhalelerini içeren kısa özgeçmişinden bahsetmektedir. İkinci bölüm: Muhammed b. Abdulvahhab’ın dâvetinin ilkelerinden,bu dâvetin ana kaynaklardan ve dâvetin hedef ve hakikatinden detaylı olarak bahsetmektedir. Üçüncü bölüm:Dâvetin İslâm dünyasındaki etkilerinden ve yayılışının sebeplerinden bahsetmektedir. Ardından İslâm dünyasının her tarafında, özellikle Asya ve Afrika kıtasında görülen İslâmî hareket ve dâvetlere etkisinin olup-olmadığından bahsetmektedir. Daha sonra bu yayılış için genel bir değerlendirmeden bahsetmektedir.

  • Türkçe

    Bu kitapta, cinlerin tanımı, onların vasıfları, insanlara eziyet vermeleri ve bu eziyetin keyfiyeti ile cinlerin eziyetlerinden korunmanın yollarını bulacaksınız.

  • Türkçe

    Bu kitap, On İki İmam inancına sahip Şiâ dîninin temelini oluşturan geniş hatları ele almakta ve Şiâ ile bütün İslâm mezhep ve fırkalarının İslâm’ın esaslarında birleşmesinin imkânsız olduğunu açıklamaktadır.