Ali Rıza Şahin - Makaleler
Materya sayısı: 86
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, Âşûrâ gününün ve Muharrem ayında çokça nâfile oruç tutmanın fazîletini, Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu gününde oruç tutmanın müstehap olduğunu ve bunun hikmetini açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed b. Salih el-Useymin Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, kurbanlık hayvanlarda aranan şartları şöyle açıklamaktadır: Birincisi: Kurbanlık hayvanların; deve, sığır ve koyun cinsinden olması gerekir. İkincisi: Kurbanlık hayvanların; dînen belirtilen yaşa ulaşmış olmaları gerekir. Üçüncüsü: Kurbanlık hayvanların kurban olarak kesilmesine engel olan şu dört kusurdan arınmış olmaları gerekir... Dördüncüsü: Kurbanlık hayvanın, kurban kesecek kimseye âit olması veya kurban kesecek kimsenin, kurbanlık hayvanı kesmede dînen kendisine izin verilen kimse olması veyahut da kurbanlık hayvanın sahibi tarafından kendisine izin verilmesi gerekir. Beşincisi: Kurbanlık hayvanlarda başkasının hakkı olmaması gerekir. Altıncısı: Kurbanı, dînen belirlenen vakitte kesmesi gerekir.
- Türkçe Yazar : Muhammed b. Salih el-Useymin Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Hiç şüphe yok ki, sâlih kullarına yılın belirli günlerini çokça sâlih amel işlemeleri için tahsis etmesi ve kullarının da kendilerini Rablerine yaklaştıran amellerde birbirleriyle yarışmaları, Allah’ın kullarına olan lütuf ve ihsanındandır. Bahtiyar kimse, bu hayırlı mevsimleri değerlendirir, gelip-geçmesine izin vermez.İşte bu hayırlı mevsimlerden birisi de Zilhicce’nin ilk on günüdür.Zilhicce’nin ilk on gününün, dünya günlerinin en fazîletli günleri olduğuna Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şâhitlik etmiş ve bu günlerde salih amel işlemeye teşvik etmiştir. Allah Teâlâ bu günlerin üzerine yemîn etmiştir ki bu yemîn, fazîlet ve şeref olarak bu günlere yeter.Zirâ Yüce Allah, yüce olandan başkasının üzerine yemîn etmez.Bu ise, kulun bu günlerde gayret göstermesini, bol bol salih amel işlemesini, bu günleri en güzel bir şekilde karşılamasını ve onları değerlendirmesini gerektirir.Bu makale, Zilhicce’nin ilk on günü ile bu günlerdeki amellerin fazîletini ve müstehap olan amelleri açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, başkasının adına hac yapmayı (vekil haccı) Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadislerinden delilleri ve âlimlerin bu konudaki görüşlerini açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, haccın fazîleti, terviye günü, Arefe günü, Müzdelife gecesi, kurban bayramının birinci günü, Teşrik günleri, Vedâ tavafı ve hac sırasında yapılan yaygın hatalar gibi konuları açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale,telbiyenin anlamını,faziletini, getiriliş şekillerini, telbiye ile ilgili hükümleri, hacda ve umrede telbiyenin ne zaman kesilmesi gerektiğini hadisler ve âlimlerin görüşleri doğrultusunda açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, umrecin ihramdan önce yapacağı şeyleri, ihrama nasıl girilmesi gerektiğini, ihramın yasaklarını, ihramlının yapması mübah olan şeyleri, umrenin nasıl yapıldığını, umrenin tavafını, umrenin sa’yını ve bazı umrecilerin işledikleri hataları açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, ihram, telbiye, tavaf, sa’y, Arafat’ta vakfe ve kurban kesme gibi haccın amellerinin hikmetini açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, Temetu’, Kıran ve İfrad hac çeşitlerinin nasıl yapıldığını, ihram, Arafat’ta vakfe, İfâda tavafı (Farz tavaf) ve sa’ydan oluşan haccın rükünlerini açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den hac ile ilgili rivâyet edilen bazı hadisleri, bu hadislerin açıklamalarını ve bu hadislerden çıkarılan hükümleri açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, hadislerinden hac ve umre için ihrama girerken şart koşmanın Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadislerinden delillerle zikretmekte ve âlimlerin bu konudaki görüşlerini açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, kadının yolculuğu, kadının ihramı, ihramlı kadınların yaptıkları hatalar ve ihramlı kadının yapması mübah olan ameller gibi hacda kadınlarla ilgili hükümleri açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, -Hacı ve umrecinin, hac ve umresi ile Allah Teâlâ’nın vech-i kerîmini istemesi ve O’nun rızâsına yakın olmayı amaçlaması, dünyanın geçici metâına sahip olmaktan, iftihar etmekten, dünyalık bir ünvan (lakap) kazanmaktan, riyâ ve şöhretten sakınması gerekir. - Yolcunun, (yolculuğa çıkmadan önce) vasiyetini yazması, alacaklarını ve borçlarını yazması, emânetleri sahiplerine iâde etmesi veya emânetlerin kendisinde kalmasından dolayı emânet sahiplerinden izin istemesi müstehaptır. Çünkü insanın eceli, Allah Teâlâ’nın elindedir. - Günahlardan tevbe etmeli, geçmişte işlenen bu günahlara pişmanlık duymalı ve bu günahlara bir daha dönmemeye karar vermelidir... ve buna benzer birtakım yolculuk âdâbını açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu makale, duâda ihlaslı (samimî) olmak, (duâya) Allah Teâlâ’ya hamd ve senâ ile başlamak, sonra Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e salât ve selâmda bulunmak, daha sonra duâ etmek ve duâyı başladığı gibi, Allah Teâlâ’ya hamd ve senâ ile ardından da Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e salât ve selâmda bulunarak bitirmek, duâda kararlı olmak ve duânın kabul olunacağına kesin inanmak, duâda ısrarlı olmak ve kabul olunması için acele etmemek, duâ ederken kalben hazır olmak, hem bolluk, hem de darlık halinde duâ etmek, duâda Allah Teâlâ’dan başkasından istememek, âilesine, malına, çocuğuna ve kendine bedduâ etmemek gibi, duâ ile ilgili bazı âdâbı ve duânın kabul olunduğu birtakım yerleri açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Tetayyur: Karga veya baykuş gibi kuşlarla veya bazı insanların isimleriyle veya yaratılışlarıyla (suretleriyle) veyahut da buna benzer şeylerle uğursuzluğa inanmaktır. İnsan, bir işi yapmaya karar verdikten sonra bu zikredilen şeylerden birisini gördüğünde o işi yapmayı terk ederse, işte bu, şirk sayılan uğursuzluğa inanmaktır. Çünkü bunu yapan kimse, bunların işine zarar getirdiğine inanmakta ve Allah’a tevekkülü ortadan kaldırmaktadır.Fe’le gelince, bunda kalbin, Allah Teâlâ’dan başkasına bağlanması sözkonusu değildir. Fakat insan nefsi, hoşuna giden bir şeyi gördüğü veya işittiği zaman istediğini elde etmek için güçlenir ve aktif bir hâle gelir. Bu, Allah Teâlâ’ya hüsn-ü zan beslemektir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Sahâbe -Allah onlardan râzı olsun-, îmânda büyük bir kemâle ve olgunluğa erişmelerine rağmen masum değillerdi. Nitekim onlardan birisi günah işlediğinde hemen tevbe edip Allah’a sığınır ve günahından temizlenmek için de kendisine had cezâsı uygulanmasını isterdi.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Tevbenin şartları vardır. Tevbe eden kimse bu şartları yerine getirip gerçekleştirirse, Allah’ın izniyle tevbesi kabul olunur.Bu sebeple insanın, ölümünü görmedikçe, öldüğü kesinleşmedikçe, canı boğazına dayanmadıkça veya güneş battığı yerden doğmadıkça veyahut da insanlar kıyâmetin koptuğundan emin olmadıkça, tevbe kabul edilir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Tevbe, Allah Teâlâ’ya en sevimli gelen amellerden olup, dünya ve âhirette kurtuluşa ermenin sebebidir.Allah Teâlâ, mü’minlere tevbe etmelerini emretmiş, lütuf, hoşgörü ve rahmeti çok geniş olduğu için onları tevbe etmeye teşvik etmiştir.Allah Teâlâ, kendisinin ihtiyacı olmamasına rağmen kullarının kendisine tevbe etmelerinden hoşnut olur ve işlediği günahları ne kadar büyük olursa olsun, o günahlara tevbe ettikleri zaman onların tevbelerini kabul eder.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Tevhîdin şânı büyüktür. Bunun içindir ki, kelime-i şehâdeti zikrederek hayatını tevhîdi ikrarla sona erdiren kimsenin mükâfâtı; Allah Teâlâ’nın onu cennete girdirmesi olmuştur. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ölmek üzere olan kimseye, Allah’a hüsn-i zan beslemesini ve rahmetini arzu etmesini emretmiştir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Ölümü ve ölümden sonrasını hatırlamak, nefsi ıslah etme ve onu ileride sâlih amel işleyip dünyaya meyletmemeye teşvik etme konusunda çok etkilidir. Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ölümü çokça hatırlamaya teşvik etmiştir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- müslümanın, başına gelen belâlardan dolayı ölümü temennî etmesini yasaklardı. Çünkü insan, hayrın, ölümünde mi yoksa hayatında mı olduğunu bilemez. Aksine Allah Teâlâ’dan, kendisi hakkında hayırlı olanı takdir etmesini istemelidir.