Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim - Makaleler
Materya sayısı: 37
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
"Sünnetler ve Şer’î Hükümlerden Günlük Dersler" adlı kitaptan iktibas edilerek hazırlanan bir makale olup, şikten korkutmak gerektiğini beyan etmektedir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Yaratılan bir şeyin adına yemîn etmek, ona tazim göstermektir. Bu sebeple Allah’tan başkası adına yemîn etmek câiz değildir. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah’tan başkası adına yemîn etmeyi şirk saymıştır.Çünkü sözle de olsa, Allah’tan başkası adına yemîn etmek, tazimde Allah’tan başkasını, Allah’a denk tutmaktır. Dolayısıyla bundan sakınmak ve bunu söyleyeni ikâz etmek gerekir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Muska (temîme); boncuk,kemik veya buna benzer şeylerden yapılan ve nazarı (göz değmesini) savması için insanın boynuna asılan şeydir. Buna nazar boncuğu veya nazar muskası adı da verilmektedir.Kendisine bir fayda verdiğine veya kendisinden bir zararı giderdiğine inanarak ve kalbi bunlara bağlı kalarak bunlardan bir şey takan kimseye, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-,hayatta kendisine bir fayda sağlamak veya kendisinden bir zararı savmak gibi, onun istediği hiçbir işini Allah Teâlâ’nın tamamlamaması için bedduâ etmiştir. Çünkü bu şeyi (muskayı) asmak, şirktendir.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Yazar : Ali Rıza Şahin Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Riyâ; ibâdetleri yapar gibi görünmek veya ibâdetleri insanlara güzel göstermeye çalışmaktır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- riyâyı şirk saymış ve şirke düşen birçok kimseye gizli kaldığı (hakikatini bilemediği) ve amelleri ifsad edip boşa götürdüğü için ümmetini şirkten şiddetle sakındırmıştır.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Yazar : Ali Rıza Şahin Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Allah’a ortak koşmak; Allah Teâlâ’nın hususiyetlerinden olan şeylerde Allah’ın dışındakileri, O’nunla denk tutmak demektir. Bunun içindir ki şirk, tartışmasız günahların en çirkini ve en büyüğüdür. Allah Teâlâ, şirk üzere ölen kimseyi asla bağışlamaz. Hatta şirk üzere ölen kimse, Allah Teâlâ hakkındaki büyük günahından dolayı cehennemde ebedî olarak kalacaktır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
"Sünnetler ve Şer’î Hükümlerden Günlük Dersler" adlı kitaptan iktibas edilerek hazırlanan bir makale olup, tevhîdin fazîletini beyan etmektedir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Îmânın birtakım esasları vardır ki bu esaslar olmadan îmân ayakta duramaz. Nitekim Cebrâil -aleyhisselâm- bu esasları ümmete öğretmek, ümmetin de önemli oluşundan dolayı onları ezberlemesi için bu esasları Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’e sormuştur.Bunlar,yukarıda zikredilen büyük hadisteki altı esastır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmek, onun sözünün yanında her sözü terk etmek, onun emir ve yasaklarına teslim olmak; İslâm’ın üzerine binâ olunduğu ikinci kâidenin tâ kendisi olan kelime-i şehâdetin ikinci kısmı "Muhammedun Rasûlullah"ın anlamıdır. Bu sebeple İslâm dîni, iki kâide üzerine kurulmuştur:Yalnızca Allah’a ibâdet edilmesi ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat edilmesidir.Hidâyet ve kurtuluşa ermek, fitnelerden kurtulmak ve cennete girmek için, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmekten başka bir yol yoktur.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Niyet, amelin esasıdır.Bunun içindir ki insanın amelinin kabul veya red edilmesi, onu işleyenin niyetine göre değer kazanır. Bu sebeple her kim, bir ameli ihlaslı olarak Allah için işler, onunla âhiret yurdunu elde etmek isterse ve bu ameli Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uygun olursa, ameli ondan kabul olunur.Her kim de Allah’tan başkası adına o ameli işlemeye niyet eder veya amelini ihlaslı olarak yapmayıp o ameline, Allah ile birlikte başkasını ortak koşarsa, ameli red olunur ve o amel (kıyâmet günü) sahibinin başına belâ olur.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Tevekkül, en kıymetli kalbî ibâdetlerden birisidir. Tevekkülün anlamı: Kalbin, Allah Teâlâ’ya dayanması ve şer’î sebeplere sarılarak işleri O’na havale etmektir. Allah Teâlâ, tevekkül edenleri övmüş ve onlara güzel bir mükâfat vadetmiştir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Rukye; hastanın üzerine okuyup hafifçe üflemek veya ağrıyan yerin üzerine okuyup orayı mesh etmektir. Buna azîmet de denir. Rukye, eğer şirkten ve Allah Teâlâ’dan başkasından yardım dilemek gibi şeylerden uzak, Kur’an ve sahih duâlardan olursa dînen meşrû ve Allah’ın izniyle de faydalıdır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Sihir (büyü), sahibini dünya ve âhirette helâka uğratan büyük günahlardandır. Şeytanlardan yardım alan ve Allah Teâlâ’yı bırakıp da şeytanlara ibâdet ederek onlara yakınlaşmaya çalışan sihirbâz ise, kâfir müşriktir. Sihirbâza gitmek ve ondan yardım talep etmek câiz değildir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Gayb; Allah Teâlâ’nın, ilmini sadece kendisine tahsis ettiği şeylerdendir. Allah Teâlâ, ister kendisine yakın bir melek olsun, isterse gönderilmiş bir nebi olsun, kendisinden başka hiç kimsenin gaybı bilemeyeceğini haber vermiştir.Her kim, gaybı bildiğini iddiâ ederse, bazen doğru söylese bile, o yalancı bir kâhindir. Kâhine bir konuda soru sormak veya ona gitmek câiz değildir.Her kim, gaybı bildiğini iddiâ ederse veya herhangi bir yaratılmışın gaybı bildiğine inanırsa, kâfir olur. Çünkü o, Kur’an ve sünneti yalanlamış demektir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
İnsanlara dînleriyle ilgili şeyleri öğretmek ve onları iyiliğe dâvet etmek, Allah Teâlâ’nın kendilerini onun için gönderdiği nebilerin bir amelidir.Bu amel en büyük görevdir.Allah Teâlâ, bu görev için insanların en fazîletlisini seçmiştir.Bunun içindir ki Allah Teâlâ, insanlara dînlerini öğretmek ve onları iyiliğe yöneltmek için nebilerin yolunda yürümede bir kimseyi muvaffak kılarsa, hiç şüphe yok ki o kimse, ilmin yayılması ve iyiliğin emredilmesi ve kötülükten alıkonulması gibi yeryüzünde iyiliğin meydana gelmesine ve Allah Teâlâ’nın insanlar üzerindeki huccetini ikâme etmesine vesîle olduğu için büyük bir iyiliğe nâil olmuş olur.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Şer’î ilmin, dîndeki yeri çok büyüktür. Allah Teâlâ müslümanları dînî ilmi öğrenmeye teşvik ederek onlardan bunu istemiş ve ilim ehlini, başkalarından üstün tutmuştur.İlim öğrenip Allah’ı gereği gibi tanımak, emir ve yasaklarını bilmek ve dîni ayakta tutmak gibi sebeplerden dolayı, Allah Teâlâ ilim öğrenmeyi kendisinin rızâsına yaklaştıran en fazîletli amellerden ve cennete girmenin en büyük sebeplerinden birisi kılmıştır.Bunun içindir ki âlimler, nebilerin vârisleridir. Dolayısıyla dînî ilmi insanlara mîras olarak bırakan nebilerdir. Nebilerin mîrası olan bu ilmi alan, onlara vâris olur. Allah Teâlâ bir kula iyilik dilerse, ona dîninin emirlerini öğrenmenin yollarını kolaylaştırır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Selâm, müslümanlar için bir esenliktir.Selâmda, kendisine selâm verilen kimseyi şereflendirme ve ona itibar etme vardır. Bu sebeple onları şereflendirme ve onlara itibar etme olduğundan dolayı kâfirlere ilk önce selâm vermek câiz değildir. Fakat eğer bize selâm verirlerse, onların selâmını alırız (onlara: Ve aleykum, deriz).
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Selâmın, müslümanın gözönünde bulundurması gereken birtakım âdâbı vardır.Bunlardan birisi de, kişinin evine girerken âilesine selâm vermesidir. Çünkü buluşmalarını bu mübârek sünnet ile açmalarında bereket vardır. Yine selâmın âdâbından birisi, çocuklara selâm vermektir. Çünkü çocuklara selâm vermekle onlara karşı alçakgönüllü davranılmış ve böylelikle selâm sünneti onlara öğretilmiş olur.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Cenâze namazının kendine özel, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti ile gelen birtakım hükümleri vardır. Bu hükümler, birden fazla şekilde olmuştur ki, her iki şekilde cenâze namazını kılmak câizdir. Cenâze namazına yetişemeyen kimsenin, -ölü defnedilmiş olsa bile- kabrinin başında cenâze namazını kılması meşrûdur. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ölünün üzerine gıyâbî cenâze namazı kılmıştır.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
İslâm’da selâmın, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in biçimlendirdiği bir şekli vardır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah Teâlâ’nın, Âdem -aleyhisselâm- ve onun nesli için selâmı meşrû kıldığını haber vermiştir. Selâmın şekli, müslümanın şöyle demesidir: \”Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh\”. Bu, en fazîletli olan şeklidir. Eğer bir müslüman, sadece \”Esselâmu aleykum\” veya \”Esselâmu aleykum ve rahmetullah\” derse, bu yeterlidir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, tam şekliyle selâm verenin otuz sevaba nâil olacağını da haber vermiştir.
- Türkçe Yazar : Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Selâm, müslümanların mübârek bir şiârıdır. Allah Teâlâ, selâmı, müslümanlar için bir esenlik ve müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki haklarından birisi olarak saymıştır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de cennete girmenin sebebi olan selâmı yaymayı, müslümanlar arasında sevgi ve muhabbetin yayılmasının sebeplerinden birisi olduğunu haber vermiştir.