"Bazı câmi ve mescitlerin imamları, seslerini Kur’an ile güzelleştirmek için başkalarının kıraatlarını taklit etmektedirler. Bu davranış meşrû ve câiz midir?"
"İslâm Dünyası Birliği, Kopenhag’taki -Danimarka- temsilcisi Muhammed Değirmenci’den bir mektup aldı. Değirmenci mektubunda İskandinav ülkelerinin bazı bölgelerinde bütün yıl boyunca gündüzün geceden çok uzun olduğunu ifade etmektedir; öyle ki gündüz 21 saat olurken, gece sadece 3 saat sürmektedir. Mektubun devamında diyor ki: Ramazan ayının gelişi kış mevsimine rastladığı zaman müslümanlar sadece 3 saat oruç tutmaktadırlar.Ramazan ayı yaz mevsiminde olduğunda ise gündüzün uzunluğu sebebiyle güçleri yetmediği için oruç tutmamaktadırlar. Temsilci Değirmenci bu ülkelerdeki müslümanlara ilan etmek için iftar ve sahur vakitlerini ve Ramazan ayında oruç tutulan süreyi belirleyen bir fetva talebinde bulunmaktadır. Benim bu konu ışığında gerekli cevabı verebilmem için konuyla ilgili şer’î açıklamayı gönderme lütfunda bulunacağınızı umuyorum."
Ayın süresi genellikle 30 gün olduğuna göre, (bir kimse) Suudi Arabistan’da başladığı orucunu, Hindistan’a vardıktan sonra Şevval hilalinin,sadece Suudi Arabistan’da görülmesine göre mi tamamlaması gerekir, yoksa tuttuğu oruç 31 ve 32 güne ulaşsa bile ülkesindeki müslümanlarla birlikte mi oruca devam etmesi gerekir? Bu iki günlük farkı, yolculuğu sırasında orucunu bozmuşsa, bayramdan sonra kaza etmesi gerekir mi,yoksa Hindistan’a vardıktan sonra oradaki müslümanlarla birlikte tuttuğu fazla oruç bu fark için yeterli olur mu?
Bir kimse, 1983 yılı Haziran ayına denk gelen hicri 1403 yılı Ramazan orucunun ilk günü Pazartesi günü Fas’ta tuttu.11 Ramazan Perşembe günü umre yapmak için Mekke’ye gitti.Umresini yaptıktan sonra Ramazan’ın kalan kısmını da Mekke’de geçirmeye karar verdi.11 Temmuz 1983 Pazartesi günü Mekke’de Ramazan sona erince, Mekkelilerin 30 gün, kendisinin ise sadece 28 gün oruç tuttuğunu bildiği halde onlarla birlikte bayram yaptı. Bu kimsenin orucu tamam mıdır, yoksa 30 güne tamamlayıncaya kadar onlarla birlikte bayram yapmaması mı gerekirdi? Bu konudaki görüşünüz nedir?
Pakistan’da Suudi Arabistan büyükelçiliğinde çalışan bazı memurlar, Suudi Arabistan ile birlikte oruca başladılar. Bazıları da Suudi Arabistan’dan üç gün sonra Pakistan halkıyla birlikte oruca başladılar. (Soruyu soran kimse) bu konudaki hükmü soruyor?
Örneğin Ramazan ayı Suudi Arabistan’da Cumartesi günü, Cezayir’de pazar günü başlıyorsa, Cezayir’de yaşayan bir kimse, Suudi Arabistan ile birlikte oruca başlarsa, bu câiz midir, değil midir? Bu kimse, kimlerle bayram etmelidir? Çünkü Suudi Arabistan ile birlikte bayram yapsa, yaşadığı ülkedeki insanlar o gün oruç tutmaktadırlar. O gün oruç tutsa, birlikte oruca başladığı ülkede (Suudi Arabistan’da) o gün bayramdır?
Ben Doğu Asyalıyım. Hicri ay bizde, Suudi Arabistan’dan bir gün sonra başlar. Biz öğrenciler bu yıl Ramazan ayında yolculuğa çıkacağız. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "Ramazan hilalini gördüğünüzde oruca başlayın, Şevval hilalini gördüğünüzde orucu bırakın (bayram yapın)." Biz, Suudi Arabistan’da oruca başladık, sonra Ramazan ayı içinde ülkemize yolculuk yapacağız. Ayın sonunda da 31 gün oruç tutmuş olacağız. Benim sorum şudur: Bizim orucumuzun hükmü nedir? Biz kaç gün oruç tutmalıyız?
Bir kimse kendi ülkesinde Ramazan hilalini gördükten sonra oruca başladı. Daha sonra başka bir ülkeye gitti ve Ramazan’ın 28. gününe girdiğinde o akşam bulunduğu ülkenin halkı Şevval hilalini gördü. Bu duruma göre 28 gün oruç tuttuğu halde onlarla birlikte bayram namazını kılacak mıdır?
Ramazan orucuna Sudan’da başladım ve Cumartesi günü oruç tuttuk. Pazar günü komşu ülkelerden birine yolculuk yaptığımda oranın halkının Pazar günü oruca başladıklarını öğrendim. Sudan halkı 29 gün oruç tuttuktan sonra bayram yaptı. Benim gittiğim komşu ülkede ise (ben oruca başladıktan) 29 gün sonra bayram yapmadı. Ramazan ayı 29 gün olduğu halde Sudan halkıyla beraber orucumu 29 günde tamamlarsam, hüküm ne olur, komşu ülkeyle birlikte hareket ederek 30 güne tamamlarsam, hüküm ne olur?
Ben, Ramazan ayı girdiğinde İspanya’da ikâmet ediyordum. Orada hilalin görülüp görülmediğini araştıranlar yoktu.Bundan dolayı ben Suudi Arabistan ile birlikte oruca başladım ve onlarla birlikte bayram yaptım. Bu yaptığım câiz midir?
Almanya’da öğrenim gören ve bulundukları yerde kış günlerinde güneşin doğduğunu hiç görmeyen, yazın ise gündüzleri sadece dokuz saat sürdüğünü söyleyen bir kimse, ne zaman iftar edeceklerini ve ne zaman imsak yapacaklarını sormaktadır.
Almanya’da öğrenim gören ve bulundukları yerde kış günlerinde güneşin doğduğunu hiç görmeyen, yazın ise gündüzleri sadece dokuz saat sürdüğünü söyleyen bir kimse, ne zaman iftar edeceklerini ve ne zaman imsak yapacaklarını sormaktadır.
Hilali görmek için gerekli titizlik gösterilmesine rağmen ne Fildişi Sahili, ne Gine, ne Mali, ne de Senegal’de hilali göremediğimiz bir vakitte radyodan Suudi Arabistan’da orucun başladığı haberini işittik. Bundan dolayı aramızda ihtilaf çıkmaktadır.
Ramazan ayının ilanı konusunda Arap ülkeleri arasında süregelen ihtilaflardan dolayı tam bir şaşkınlık içindeyiz. Örneğin Suudi Arabistan, Ramazan ayının girdiğini Perşembe günü ilan etti. Kuveyt ise Cuma günü ilan etti. Burada Suudi Arabistan’ın ilanına göre Şaban ayı 29 gün oldu, Kuveyt’in ilanına göre Şaban ayı 30 gün oldu. Paris’te yapılan bilimsel ve astronomik hesaplamaya göre ise hilal, 30 Mayıs 1984 yılının Çarşamba günü doğmaktadır. Suudi Arabistan’ın, 31 Mayıs Perşembe gününü, Ramazan ayının girişini ilan ederken, temel dayanağının ne olduğunu sizden açıklamanızı ricâ ediyoruz.