معلومات المواد باللغة العربية

Materya sayısı: 136

  • Türkçe

    PDF

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Cemaat namazının hükmü nedir?"

  • Türkçe

    PDF

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Aynı mekânda ikâmet eden bir grup insanın, cemaat olup bu mekânda namaz kılmaları câiz mi, yoksa mescide gitmeleri mi gerekir?"

  • Türkçe

    DOC

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Namaz kılan cemaat arasında şöyle bir tartışma çıktı: Bir adam mescide sonradan girdiği zaman namaza durulduğunu ve safın tamamlanıp kendisi için o safta yer kalmadığını görürse, namazını kılabilmek için tamamlanmış saftan bir kişiyi kendi yanına çekmesi câiz olur mu, yoksa safın arkasında tek başına mı namazı kılar veya ne yapar?"

  • Türkçe

    PDF

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir:"Cuma günü imam son teşehhütte iken (otururken) namaza gelen bir kimse ne yapmalıdır? Namazı dört rekât mı, yoksa iki rekât mı kılmalıdır?"

  • Türkçe

    MP3

    Konuşmacı : Ubeydullah Arslan Tetkik : Muhammed Şahin

    "Ey namaz kılmayan beni dinler misin?" Kahramanmaraş konferansıdır.

  • Türkçe

    PDF

    Ben 23 yaşında genç bir kızım. Açıkça söyleyeyim ki namaz kılmıyorum. Namazı kılsam bile bütün farzlarını kılmıyorum. Açıkçası ben müzik de dinliyorum. Ancak Allah şahidim ki bu konu bende psikolojik bir durum yaratıyor. Namaz kılmak istiyorum, Allah’a itaat etmek istiyorum, O’ndan da korkuyorum. Müslüman biri olduğum için de övünüyorum. Rabbim ortağı olmayan tek Allah’tır. Sevgili Mustafa s ve siretini seviyorum. Kıssalarını dinlediğimde etkileniyorum. Allah’a hamd olsun. Bu yıl Umre’ye gitmemi Allah nasip etti. Bunun için çok sevinçliydim. Buna rağmen kendimi inkârcı hissediyorum. Ya da benimle kâfirler arasında bir fark göremiyorum. Çünkü namaz kılmıyorum. Namaza devam etmek için çok uğraştım. Ancak bu duruma nasıl geldiğini bilmiyorum. Bilmeniz gereken bir durum da ben uzun bir müddet hiç namaz kılmadım. Din hakkında çoğu durumları bilmediğimi hissediyorum. İslam dinine ait işlerden namaz veya zekât yâda umre vb. hiçbir ameli Allah’ın benden kabul etmeyeceği hissine kapıldım. Gideceğim yer kuşkusuz cehennemdir. Elimden tutacak ve bana nasihat edecek, bu kayboluş durumumdan çıkaracak birine muhtacım. Bu durumda oluşuma da nefret ediyorum!! Bütün bunların yanında başka bir problem daha var. Ramazan’da çoğu günler oruç tutmadığımı da hissediyorum. Ben herhangi bir hastalıktan da şikâyetçi değilim. Yani oruç tutmama engel bir durum yok. Açıkçası ramazandan mı yoksa Şevval ayından mı altı gün oruç tuttuğumdan bile emin değilim. Bu durumları karıştırdım. Bu probleme Allah’tan uzak kaldığım dönemlerde karşılaştım. Ben Allah’ın sebebsiz yere orucu bozandan kabul etmeyeceğini ve kefaret gerektiğini de biliyorum. Ne yapmalıyım? Lütfen bana yardım edin ve bilgilendirin. Lütfen. Ben çok umutsuzum. Allah’ın izniyle vereceğin cevabı iyilikler tartısında kılmasını Allah’tan dilerim. Sizin ve bütün Müslümanların mükâfatını hayırla versin.

  • Türkçe

    PDF

    İçerisinde kabirler (türbeler) bulunan câmi ve mescitlerde kılınan namazlar geçerli olur mu?

  • Türkçe
  • Türkçe

    PDF

    Namazın, İslâm’da büyük bir önemi ve hiçbir ibadetin ona denk olmadığı, bir mevkii vardır. O, farz kılınan ilk ibadettir. Tevhidden sonra, İslâm’ın en ِönemli esasıdır. Amellerin en faziletlisi ve Allah tarafından en çok sevilenidir.Allah, Kitab’ında onun şanını yüceltmiş, onu ve onu kılanları şereflendirmiştir.Diğer ibadetler arasında özellikle onu zikretmiş, kullarına onu tavsiye etmiştir.

  • Türkçe

    PDF

    1- Namazı kasıtlı olarak terk eden kimsenin öldürülmesi gerekir mi, gerekmez mi? 2- Öldürüldüğü zaman bir mürtedin ve kâfirin öldürülüşü gibi mi öldürülür -ki onların cenazesi yıkanmaz, namazı kılınmaz ve müslümanların kabristanına defnedilmez -yoksa müslüman olduğuna hükmedildiği halde ceza olarak mı öldürülür? 3- Namazı terk etmekle amelleri boşa gider ve geçersiz olur mu, yoksa olmaz mı? 4- Gündüz namazını gece kılmak, gece namazını gündüz kılmak kabûl edilir mi, edilmez mi? 5- Cemaatle namaza gücü yettiği halde tek başına namaz kılanın namazı sahih olur mu, olmaz mı? 6- Sahih olunsa, cemaati terkten dolayı günahkâr olur mu, olmaz mı? 7- Mescitte hazır olmak şart mıdır, yoksa cemaatle namazı evde kılmak caiz olur mu? 8- Bir kuşun yerden gagasıyla yem toplaması gibi namazı hızlı kılan ve rükûu ve secdesini tam yapmayanın hükmü nedir? 9- Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in namazının miktarı/ temposu nasıldı? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in “onlara namazı hafif kıldır” sözüyle dikkat çektiği hafifletmenin hakikati nedir? Peygamberin Muaz’a söylediği “sen fettan mısın?” sözünün anlamı nedir? 10- Tekbir aldığı andan bitinceye kadar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in namazı kısaca nasıl cereyan etmiştir? Bu soruyu soranın sanki onu görüyormuş gibi anlaması için bu konu nasıl anlatılır?

  • Türkçe

    PDF

    Ey namazı terk eden!! Sen, kendini ne zannediyorsun? Sen, seni yaratan ve sana şekil veren Rabbine secde etmekten alıkoyacak kadar O’ndan müstağnî misin? O’na ihtiyacın yok mudur? Kibir, seni Rabbinin huzurunda zelîl ve huşû ile durmaya tenezzül etmeyecek bir duruma mı getirdi? Sen, kişinin, İslâm dîninden sarılabileceği son şeyin namaz olduğunu (âhir zamanda İslâm’da onun dışında başka bir ibâdetin kalmayacağını), eğer onu kaybederse, dîninin tamamını kaybedeceğini bilmez misin?

  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

    MP3

  • Türkçe

    MP3

    Namazın Kılınışı : Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Halbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.”(Beyyine 5) “İman eden kullarıma de ki namaz kılsınlar.”(İbrahim 30) “Doğrusu feraha ermiştir temizlenen, Rabbinin adım anıp namaz kılan.”(A’la 14-15) “Namazı kılın, zekâtı verin,”(Bakara 110) İbni Ömer r.a.’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “İslam beş şey üzerine kurulmuştur; Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun Rasulü olduğuna şehadet etmek, namazı kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucu.” Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?" "Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalâtu vesselâm: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu." İslam, seferde ve hazarda, korkuda ve güvende, namazın terkine müsaade etmemiştir; “Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah’ın size öğrettiği şekilde O’nu anın (namaz kılın).”(Bakara 238,239) Harp halinde namaz şöyle tarif ediliyor; “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır. Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah’ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”(Nisa 101-103) Ey Allah’ın kulu! Yukarıdaki Âyet’i Kerîme’de gördüğün gibi, insanın devamlı ölümle karşı karşıya kalabileceği harp meydanında bile Allah ’u Azze ve Celle namazın cemaatle kılınmasını emrediyor. Harpten daha tehlikeli namazın terkine sebep olabilecek bir mazeret yoktur. Buna rağmen namazın terkine müsaade edilmiyor. Bilakis cemaatle kılınacağı "emri İlâhi" ile sabit oluyor. Namazın kazası vardır diyenler, acaba o kaza edilecek namazın terkine hangi şer’i mazereti gösteriyorlar da, namazın kazası vardır diyerek hem Âyet’i hiçe sayıyorlar ve hem de bu azim ibadeti müslümanların nazarında basitleştirerek, binlerce insanın Âhirete müşrik ve kâfir olarak gitmesine sebep oluyorlar. Hangi cılız omuzlarına böyle bir belâyı yükleniyorlar.

  • Türkçe

    PDF

    Allah Teâlâ, kullarına, hikmeti gereği, gece ve gündüz olmak üzere günde beş defa belirli vakitlerde namaz kılmalarını farz kılmıştır ki kul, bu vakitler süresince bu namazlarla O’nunla bağlantı halinde olsun.

  • Türkçe

    PDF

    Allah Teâlâ farz namazları, müslümanlara savaş meydanında bile cemaatle kılmayı emrettiğine göre, barış halinde mescit veya câmide cemaatle kılmanın farz olması daha önce gelir.Çünkü cemaat namazı, Kur’an ve sünnetten farz olduğuna delâlet eden bir çok delil vardır.

  • Türkçe

    PDF

  • Türkçe

    PDF

Sayfa : 7 - den : 1