Bilimsel kategoriler

معلومات المواد باللغة العربية

Worship

Materya sayısı: 29

  • Türkçe

    PDF

    Bazı kimseler, sahâbenin -Allah onlardan râzı olsun- Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hayatta iken ondan bereket umduklarını delil göstererek, âlimler, sâlihler ve onların bıraktıkları şeylerden bereket ummanın câiz olduğunu söylemektedirler. Bunun hükmü nedir? Ayrıca kendisinden bereket umut edilen ve teberrükte bulunulan kimse, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e benzetilmiş olmuyor mu? Vefâtından sonra Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den bereket ummak mümkün müdür? Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bereketi ile Allah Teâlâ’ya tevessülde bulunmanın hükmü nedir?

  • Türkçe

    MP4

    Konuşmacı : Muhammed Şahin

    Niyet, her amelin temelidir. Bu sebeple insanın amelinin kabul veya red edilmesi, ancak onu işleyenin niyetine göredir.Dolayısıyla her kim, bir ameli ihlaslı olarak Allah Teâlâ için işler ve onunla âhiret yurdunu elde etmek isterse, ameli de Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uygun olursa, ameli ondan kabul olunur.Her kim de Allah Teâlâ’dan başkası adına o ameli işlemeye niyet eder veya amelini ihlaslı olarak yapmayıp o ameline, Allah Teâlâ ile birlikte bir başkasını ortak koşarsa, ameli red olunur ve o amel (kıyâmet günü) sahibinin başına belâ olur.

  • Türkçe

    MP4

    Konuşmacı : Muhammed Şahin

    Niyet, her amelin temelidir. Bu sebeple insanın amelinin kabul veya red edilmesi, ancak onu işleyenin niyetine göredir.Dolayısıyla her kim, bir ameli ihlaslı olarak Allah Teâlâ için işler ve onunla âhiret yurdunu elde etmek isterse, ameli de Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uygun olursa, ameli ondan kabul olunur.Her kim de Allah Teâlâ’dan başkası adına o ameli işlemeye niyet eder veya amelini ihlaslı olarak yapmayıp o ameline, Allah Teâlâ ile birlikte bir başkasını ortak koşarsa, ameli red olunur ve o amel (kıyâmet günü) sahibinin başına belâ olur.

  • Türkçe

    PDF

    Bu makale, Kur’an ve sünnetten delillerle ibâdet ve cennete girmek hakkındadır.

  • Türkçe

    PDF

    Bu fetvâ, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e yalvarmanın hükmünü açıklamaktadır.

  • Türkçe

    PDF

    Niyet, amelin esasıdır.Bunun içindir ki insanın amelinin kabul veya red edilmesi, onu işleyenin niyetine göre değer kazanır. Bu sebeple her kim, bir ameli ihlaslı olarak Allah için işler, onunla âhiret yurdunu elde etmek isterse ve bu ameli Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uygun olursa, ameli ondan kabul olunur.Her kim de Allah’tan başkası adına o ameli işlemeye niyet eder veya amelini ihlaslı olarak yapmayıp o ameline, Allah ile birlikte başkasını ortak koşarsa, ameli red olunur ve o amel (kıyâmet günü) sahibinin başına belâ olur.

  • Türkçe

    PDF

    Bu makale, Kur’an ve Sünnette ibâdet ve taatin anlamını, ibâdet, itaat ve kulluğun; Allah Teâlâ’nın sevip râzı olduğu, gizli açık bütün söz ve amelleri (davranışları) içine alan bir kavram olduğunu açıklamaktadır.

  • Türkçe

    PDF

    Bu makalede tevessülün sözlük ve terim anlamını, câiz olan ve câiz olmayan tevessül çeşitlerini detaylı bir şekilde bulacaksınız.

  • Türkçe

  • Türkçe
  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

  • Türkçe

    MP3

  • Türkçe

    MP3

  • Türkçe

    MP3

  • Türkçe

    MP3

  • Türkçe

    MP3

    İbadetlerde İhlaslı Olmanın Önemi : Allah’ın kulları! Biliniz ki Allah, alemlere muhtaç değildir. İbadet edenlerin ibadeti O’na fayda vermez. Günahkarların masiyeti de O’na zarar vermez. İbadetin faydası da, masiyetin zararı da sahibinedir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Kim salih bir amel işlerse faydası kendinedir. Kim de kötülük yaparsa zararı kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.) Kul, Allah Teâlâ’ya ibadet etmek için yaratıldığından; bu kulluğu/ibadeti gerçekleştirmeden başka dünyada ve ahirette onun için kurtuluş yoktur. Müslümanın; her emri yerine getirmek ve her yasaktan sakınmak suretiyle Rabbine yaklaşması için Allah, ibadet çeşitlerini bildirmiş, Kur’an ve Sünnet ile onları insanlara açıklamıştır. Bu kulluğa aykırı düşen durumları da bildirmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Ey iman edenler! Rüku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.) Ve şöyle buyurur: (Rasul size ne verirse onu alın ve neyı yasaklarsa ondan da kaçının.) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurur: "Size yasakladığım şeyden kaçının ve size emrettiğimi gücünüz yettiğince yapın. Sizden öncekileri ancak çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı gelmeleri helak etti." Bu hadisi, Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre radıyallahu anh kanalıyla rivayet eder. İbadet; severek ve boyun eğerek, koyduğu hükümler ile Allah azze ve celle’ye yaklaşmaktır. Alemlerin Rabbi’ne bütünüyle teslim olmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun; sonra size yardım olunmaz.) Ve şöyle buyurur: (De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.) Kişi ancak Allah’tan bir nur ile O’na ibadet ederek ve Allah’tan bir nur ile masiyeti terkederek, bid’at işlemeyerek ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şeriatından sapmayarak Allah Teâlâ’ya yaklaşabilir ve O’nun rızasını kazanır. Aişe radıyallahu anha’nın şöyle dediği rivayet edilir: "Bizim emrimiz olmayan bir ameli işleyenin ameli reddolunmuştur." Bunu, İmam Müslim rivayet eder. "Kim, bizim dinimizde olmayan bir şeyi sonradan ona sokarsa o, reddedilmiştir." Bu hadisi de Buhari ve Müslim rivayet eder.

Sayfa : 2 - den : 1