-
Türkçe
Yazar : Ahmed b. Abdurrahman el-Kadı
İslam akidesinin temeli; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayrıyla ve şerriyle kadere iman etmektir. Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır…” (Bakara, 177) “Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler.” (Bakara, 285) “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman ediniz. Kim; Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyla sapıtmış demektir.” (Nisa, 136) Cebrail aleyhisselam ona: “İman nedir?” diye sorduğunda Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle cevap vermiştir: “(İman) Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayrıyla ve şerriyle kadere iman etmendir.” (Müslim)
- Türkçe
-
Türkçe
Yazar : Tarık Ahmed Hicâzî
Bazıları Mescid-i Aksâ’nın Müslümanlar nezdindeki ve İslam dinindeki yeri hakkında kitap yazmamıza şaşırabilir. Çünkü bu konu tartışmasız kabul gören konulardan biridir ve Mescid-i Aksâ’nın çok fazla açıklamaya gerek olmayan yüce bir konumu vardır. Mescid-i Aksâ’nın konumu Allah Teâlâ’nın Kur’an-ı Kerim’deki apaçık ifadesiyle ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in sahih hadisiyle sabittir. İslam Ümmeti de Mescid-i Aksâ’nın fazileti üzerinde icma etmiştir/görüş birliğindedir. Fakat eminiz ki, bu kitabı okuyanlar gerçekleri gördükten sonra bize hak vereceklerdir. Mescid-i Aksâ ve Filistin’e destek iddiasında bulunan, mazlum Filistin halkını ve kutsal değerlerini savunduğunu öne süren bazı insanların oynadığı oyunun boyutunu farkedince bu kitabın neden yazıldığını anlayacaklardır. Mescid-i Aksâ’nın konumunu ve faziletini savunmak, Şiilerin muteber kabul ettikleri kitaplarda ve kaynak eserlerinde Mescid-i Aksâ hakkında yazılanlara karşı uyarmak gerekiyordu. Şiilerin mevcut haliyle Mescid-i Aksâ’nın hiçbir faziletinin olmadığını, bilkakis Mescid-i Aksâ’nın gökyüzünde bir mescid olduğunu ve âvâm halkın Mescid-i Aksâ’yı Kudüs’teki mescid zannettiğini yazdığına dikkat çekmek gerekiyordu. Biz de bu iddiaları karşılıksız bırakmak istemedik. Bu iddiaların tehlikesini ve asılsız olduğunu ortaya koymaya çalıştık. Bu iddiaları kitaplarında dile getiren iftiracıların oynadığı oyunun ve çevirdiği entrikanın boyutunu herkesin anlaması için perdenin kaldırılıp gerçeklerin ortaya çıkmasına sözümüzle ve kalemimizle de olsa katkıda bulunmak istedik. Araştırmalarımız sırasında ayrıca, Mescid-i Aksâ’nın konumu ve fazileti hakkında şüphe uyandırmak isteyen Yahudilerin ve Oryantalistlerin asılsız iddialarına Şia kaynaklarından deliller getirdiğini, bu iddiları ümmetimizin sabit değerlerine ve inancına darbe vurmak ve Mescid-i Aksâ’nın kalplerimizdeki yerini sarsmak için kullandıklarını gördük. Burada bir noktaya dikkat çekmek isteriz: Biz bu kitapla ümmetin vahdetini, Müslümanların birliğini ve kutsal değerlerimiz üzerinde görüş birliği sağlamayı hedefliyoruz. Allah’ın o kutsal yerleri fethetmeyi nasip ettiği kişileri sevmeyi ve Şia kitaplarında Müslümanların Kudüs’e verdiği değere saldırıda kullanacakları birçok şeye delil bulan Yahudi ve Oryantalist profesörlere fırsat vermemeyi hedefliyoruz. Çünkü Mescid-i Aksâ’nın konumu hakkında şüphe uyandıran rivayetlerin mutlaka düzeltilmesi ve Kudüs’ün faziletlerinin delillerle ispat edilmesi gerekiyordu.
-
Türkçe
Yazar : Salih b. Abdullah ed-Derviş Tetkik : Muhammed Şahin
Ümmetin fırkalara bölünmesinin sebeplerini araştırıp bu sorunu çözmek şer’î bir taleptir. Burada, sonuçları ümmeti sarsan büyük bir sorundan bahsedeceğim. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ashâbı ile Ehl-i Beyt ve diğer insanlar arasındaki merhametten kısaca söz edeceğim. Aralarında geçen savaşlara rağmen onlar birbirlerine karşı yine de merhametlidirler.Uydurma hikâyeler anlatanlar bilmez gibi görünseler ve haberleri rivâyet edenler ondan bahsetmeseler de, bu bir gerçektir, bu gerçek apaçık kalacak ve bu haberleri aktaranların çoğunun uydurmalarına ve hayallarine cevap verecektir. Bu uydurmaları, hevâ sahipleri, siyasî emelleri olanlar ve düşmanlar tarafından menfaatlarını gerçekleştirmek ve bu ümmet arasındaki ayrılık ve bölünmeyi kökleştirmek üzere kullanılmıştır.
- Türkçe
- Türkçe
-
Türkçe
Yazar : Muhammed Salim el-Hıdır
Cennet Gençlerinin Efendisi Hz. Hüseyin Hayatı ve Şehâdeti
-
Türkçe
Yazar : Abdulkerim b. Halid el-Harbi
EHL-İ BEYT VE SAHÂBE TARİHİNİ NASIL OKUMALIYIZ?
- Türkçe
-
Türkçe
Yazar : Haris b. Süleyman
Rasûlullah’ın Arkadaşı Ebû Hureyre Tarih Hedef li Yeni Bir Araştırma
-
Türkçe
Hizbullah Hakkındaki Gerçeği Biliyor Musunuz?: Yazar diyor ki: "İçi boş sloganlar ve yalanlarla ehl-i beyt konusunda aşırı gidenler, Kur’an tahrifçileri, ashâba lânet okuyanlar, mü’minlerin annelerine iftira atanlar; gözümüzün içine baka baka, İslâm ümmetinin sâlih geçmişine (selefine) gece gündüz lânet okudukları ve onlardan uzak olduklarını ilan ettikleri halde bugün İslâm ümmetinin liderliğini yaptıklarını dünyaya göstermeye çalışmaktadırlar.Lübnan Şiî Hizbullah’ına kanan birçok müslümanın hâli bizi şaşırtmaktadır. Hatta durum öyle bir hâle geldi ki bazı câhil sünnîler, Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ın alnından öpülmesi ve kahramanlık nişanıyla taçlandırılması çağrısında dahi bulunabiliyor. Hiç şüphe yok ki bu durum; Hizbullah, onu oluşturan faktörler, mensuplarının akîdesi ve masum kişilerin kanlarına bulanmış tarihi hakkındaki büyük cehâletin bir sonucudur. Allah Teâlâ, şu szölerin sahibi olan mü’minlerin emiri Ömer el-Fâruk’tan râzı olsun: "İslâm’da câhiliyenin ne olduğunu bilmeyen nesil yetişirse, (müslümanların tutundukları) İslâm’ın hükümleri bir bir geçersiz kılınmaya (ortadan kalkmaya) yakındır." Hizbullah gerçeğini, müslümanların onlar hakkında bilmedikleri birçok şeyi, işledikleri katliamlarını ve sinsi planlarını detaylı bir şekilde açıklayan bu kitapta bulacaksınız.
- Türkçe
- Türkçe
Ehl-i Beyt ve Hakları: Yazar kitabında şöyle demiştir: \”Allah Teâlâ, Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in ehl-i beytine bazı haklar tanımış ve onlara bazı faziletler ihsan etmiştir. Ehl-i sünnet ile muhalifleri arasında, onların bu haklarını ve faziletlerini kabul etme konusunda büyük bir fark vardır. Şöyle ki: Ehl-i sünnet, bu hak ve faziletleri kabul eder, ifrat veya tefrite düşmeden gereklerini yerine getirir.Muhalifleri ise, bu hususta birbirine zıt iki uç noktada yer alır.Bazıları bu haklara yenilerini eklemişlerdir. Hatta onlardan bir kesim, o hak sahiplerini âlemlerin Rabbinin derecesine kadar çıkarmıştır. Kimisi de o haklara karşı çıkmış ve onları reddetmiştir. Hatta o hak sahiplerini zâlimler derecesinde görenler olmuştur.Allah Teâlâ’dan, bu kısa risalede ifrat ya da tefrite düşmeden ehl-i beyti tanıma ve haklarını beyan etme hususunda bizleri muvaffak kılmasını niyaz ederiz.\”
- Türkçe Yazar : Muhibbuddin el-Hatib Tetkik : Muhammed Şahin
Bu kitap, On İki İmam inancına sahip Şiâ dîninin temelini oluşturan geniş hatları ele almakta ve Şiâ ile bütün İslâm mezhep ve fırkalarının İslâm’ın esaslarında birleşmesinin imkânsız olduğunu açıklamaktadır.
- Türkçe Yazar : Ebubekir el-Cezâiri Çeviri : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Şia Mensubuna Nasihat
معلومات المواد باللغة العربية
Materya sayısı: 15
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe