- The Noble Quran
- Sunnah of Prophet Muhammad
- Islamic Creed
- Tawhid (Monotheism)
- Worship
- Islam
- Imān (Faith)
- Matters of Faith
- Benevolence
- Disbelief (Infidelity)
- Hypocrisy
- Shirk (Polytheism)
- Religious Innovation: Types and Examples
- Companions and Family of Prophet Muhammad
- Tawassul (Solicitation)
- The Concept of the Miraculous Acts Done by Some Righteous People
- Jinn
- Loyalty and Friendship vs Disavowal and Enmity
- Ahl-us-Sunnah wa al-Jama‘ah
- Doctrines and Religions
- Sects
- Attributed Sects to Islam
- Contemporary Ideological Doctrines
- Islamic Jurisprudence
- Acts of Worship
- Purification and its Rulings
- Prayer
- Rulings of Funeral
- Zakah
- Fasting
- Pilgrimage and Umrah
- Friday Sermon
- Prayer of the Sick
- Prayer of the Traveler
- Prayer during Fear
- Transactions
- Oaths and Vows
- Family
- Marriage
- Divorce
- Recommended and Disliked Divorce
- Revocable and Irrevocable Divorce
- Woman’s Waiting Period
- Li‘ān (Husband Swearing His Wife Had Intercourse with Another Man)
- Zihār (Likening One’s Wife to His Mother; To Prevent Her On Himself)
- ilā’ (Swearing Not to Intercourse with One's Wife)
- Wife Seeking Divorce
- Taking back One's Divorced Wife
- Breastfeeding
- Child's Custody
- Alimony
- Clothes and Adornment
- Entertainment
- Muslim Society
- Youth Affairs
- Women Affairs
- Children Affairs
- Medicine and Treatment and Islamic Faith-Healing
- Foods and Drinks
- Islamic Criminal Law
- Judiciary System in Islam
- Jihad
- Fiqh of Contemporary Issues
- Fiqh of Minorities
- Islamic Policy
- Schools of Islamic Jurisprudence
- Fatāwa (Fatwas)
- Fundamentals of Islamic Jurisprudence
- Books on Islamic Jurisprudence
- Acts of Worship
- Virtues/Noble Characteristics
- Arabic Language
- Calling to Allah's Religion
- Issues That Muslims Need to Know
- Softening Hearts Reminders
- Promotion of Virtue and Prevention of Vice
- Current State of Calling to Allah's Religion
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe
İbadetlerde İhlaslı Olmanın Önemi : Allah’ın kulları! Biliniz ki Allah, alemlere muhtaç değildir. İbadet edenlerin ibadeti O’na fayda vermez. Günahkarların masiyeti de O’na zarar vermez. İbadetin faydası da, masiyetin zararı da sahibinedir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Kim salih bir amel işlerse faydası kendinedir. Kim de kötülük yaparsa zararı kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.) Kul, Allah Teâlâ’ya ibadet etmek için yaratıldığından; bu kulluğu/ibadeti gerçekleştirmeden başka dünyada ve ahirette onun için kurtuluş yoktur. Müslümanın; her emri yerine getirmek ve her yasaktan sakınmak suretiyle Rabbine yaklaşması için Allah, ibadet çeşitlerini bildirmiş, Kur’an ve Sünnet ile onları insanlara açıklamıştır. Bu kulluğa aykırı düşen durumları da bildirmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Ey iman edenler! Rüku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.) Ve şöyle buyurur: (Rasul size ne verirse onu alın ve neyı yasaklarsa ondan da kaçının.) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurur: "Size yasakladığım şeyden kaçının ve size emrettiğimi gücünüz yettiğince yapın. Sizden öncekileri ancak çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı gelmeleri helak etti." Bu hadisi, Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre radıyallahu anh kanalıyla rivayet eder. İbadet; severek ve boyun eğerek, koyduğu hükümler ile Allah azze ve celle’ye yaklaşmaktır. Alemlerin Rabbi’ne bütünüyle teslim olmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun; sonra size yardım olunmaz.) Ve şöyle buyurur: (De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.) Kişi ancak Allah’tan bir nur ile O’na ibadet ederek ve Allah’tan bir nur ile masiyeti terkederek, bid’at işlemeyerek ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şeriatından sapmayarak Allah Teâlâ’ya yaklaşabilir ve O’nun rızasını kazanır. Aişe radıyallahu anha’nın şöyle dediği rivayet edilir: "Bizim emrimiz olmayan bir ameli işleyenin ameli reddolunmuştur." Bunu, İmam Müslim rivayet eder. "Kim, bizim dinimizde olmayan bir şeyi sonradan ona sokarsa o, reddedilmiştir." Bu hadisi de Buhari ve Müslim rivayet eder.
- Türkçe
Tevhid ve Çeşitleri : Allah (c.c) insanları ve cinleri yalnız kendisine ibadet etsinler diye yaratmış ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmamalarını emretmiştir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat: 51/56) İbadet, Tevhid’in ta kendisidir. Çünkü rasullerle ümmetleri arasındaki çekişme hep bu noktada olmuştur. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: "Andolsun ki biz her kavme "Allah’a ibadet edin ve Tağuttan sakının" diye (emretmeleri için) bir rasul gönderdik." (Nahl: 16/36) Tevhid’in Çeşitleri: 1 - Rububiyyet Tevhidi 2 - Uluhiyyet Tevhidi 3 - İsim ve sıfat Tevhidi
- Türkçe
Namazın Kılınışı : Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Halbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.”(Beyyine 5) “İman eden kullarıma de ki namaz kılsınlar.”(İbrahim 30) “Doğrusu feraha ermiştir temizlenen, Rabbinin adım anıp namaz kılan.”(A’la 14-15) “Namazı kılın, zekâtı verin,”(Bakara 110) İbni Ömer r.a.’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “İslam beş şey üzerine kurulmuştur; Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun Rasulü olduğuna şehadet etmek, namazı kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucu.” Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?" "Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalâtu vesselâm: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu." İslam, seferde ve hazarda, korkuda ve güvende, namazın terkine müsaade etmemiştir; “Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah’ın size öğrettiği şekilde O’nu anın (namaz kılın).”(Bakara 238,239) Harp halinde namaz şöyle tarif ediliyor; “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır. Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah’ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”(Nisa 101-103) Ey Allah’ın kulu! Yukarıdaki Âyet’i Kerîme’de gördüğün gibi, insanın devamlı ölümle karşı karşıya kalabileceği harp meydanında bile Allah ’u Azze ve Celle namazın cemaatle kılınmasını emrediyor. Harpten daha tehlikeli namazın terkine sebep olabilecek bir mazeret yoktur. Buna rağmen namazın terkine müsaade edilmiyor. Bilakis cemaatle kılınacağı "emri İlâhi" ile sabit oluyor. Namazın kazası vardır diyenler, acaba o kaza edilecek namazın terkine hangi şer’i mazereti gösteriyorlar da, namazın kazası vardır diyerek hem Âyet’i hiçe sayıyorlar ve hem de bu azim ibadeti müslümanların nazarında basitleştirerek, binlerce insanın Âhirete müşrik ve kâfir olarak gitmesine sebep oluyorlar. Hangi cılız omuzlarına böyle bir belâyı yükleniyorlar.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bu, broşürde duânın fazîletini, şartlarını, âdâbını ve kabul sebeplerini, duânın kabul olunduğu vakitleri, hallerini ve duâ sırasında yapılan hataları bulacaksınız.
- Türkçe Yazar : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Hadiste, kulun şu özellikleri öne çıkmaktadır: Zillet içerisinde, huşulu, efendisinin emrine son derece bağlı ve yasaklarından alabildiğine kaçan, O’na karşı kendisini muhtaç gören, O’na sığınan, O’ndan yardım dileyen, O’na tevekkül eden, O’na sığınan ve O’na kalbiyle beslediği sevgi, korku ve ümidi başkasına beslemeyen ve bu hâlde iken O’na ibâdete önem veren.
- Türkçe Yazar : Hafız el-Hakemi Çeviri : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Allah Teâlâ, insanları yalnızca kendisine ibâdet etmeye ve kendisinin dışındaki ilahları reddetmeye dâvet etmek için her topluluk ve millete bir peygamber göndermiştir.
- Türkçe Yazar : Muhammed b. Salih el-Useymin Yazar : Muhammed Şahin Çeviri : Muhammed Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Bid’at, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetinde olmayıp dîne sonradan sokulan yeniliklerdir. Şirk ise, ibâdette Allah Teâlâ’ya ortak koşmaktır.
- Türkçe Yazar : Yahya ez-Zehrani
Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem-’in Ümmeti Üzerindeki Hakları
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe Yazar : Salih b. Fevzan el-Fevzan Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
Kitap hakkında kısa bilgi: Şüphesiz İslâm akidesi, öğrenilip öğretilmesi ve kendisiyle amel edilmesi gereken en temel ilimdir. İşlenilen ameller, Allah katında onunla makbul olur ve bu amellerin onu işleyenlere faydası ancak onunla hâsıl olur. Özellikle inkârcılık, tasavvuf, ruhbanlık, kabirlerde yatan ölülere yalvarıp yakarmak ve Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine aykırı her türlü bid’atların çoğalıp yayıldığı bir zamanda yaşamaktayız. Müslüman, buna karşı Kur’an, sünnet ve ilk müslümanların sahip olduğu doğru akîde silahı ile silahlanmazsa, bu akımlar onun için çok tehlikeli olur. Zirâ bu sapık akımların onu sürüklemesi kaçınılmazdır.Bu sebeple müslümanların doğru inancı çocuklarına asıl kaynaklarından öğretmeleri zorunlu bir hâl almıştır. Bu sebeple Tevhîd ile ilgili bu kitabın yazarı, kitabın kolayca anlaşılmasına, kısa ve öz olmasına özen göstermiştir. Kitabı yazarken de birçok tanınmış âlimin, özellikle Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye, onun öğrencisi İbn-i Kayyim ve Muhammed b. Süleyman Temîmî ile onun mübârek dâvetinin öğrencileri olan âlimlerin kaleme aldıkları kitaplardan alıntı yapmıştır.
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe Yazar : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Çeviri : Muhammed Şahin Tetkik : Hüseyin Aydın The Publisher : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan
- Türkçe
- Türkçe
- Türkçe